Arama
Filtrele
Kapat

Bademcik ve Genizeti Problemleri

bademcikLatince tonsil badem demektir. Herkesin Bademcik olarak bildiği, boğazın her iki tarafında yer alan lenfoid dokular için tıpta bu isimler kullanılmaktadır.

Halbuki her iki tonsil de ortalama bir bademden daha büyüktürler. Ancak tıp terminolojisinde bu ve benzeri organları, hatta hastalık sonucu oluşan kitleleri bile birtakım yiyeceklere benzetme alışkanlığı çok yaygındır. Bademciklerin lenfosit denilen bazı beyaz kan hücrelerinin yapımında ve olgunlaşmasında rolü vardır. Burun boşluğunun gerisinde, yutağın hemen üst kısmında yer alan geniz eti de aynı kan gruba ait bir organdır. Bunlar halka şeklinde dizilerek tüm ağız ve boğaz boşluğunu çevrelerler.

Ağız ve boğaz yani üst solunum yolu, vücuda giren mikropların ve yabancı cisimlerin büyük kısmı için en önemli geçiş yoludur. Bu yolla vücuda giren söz konusu mikroorganizmalar lenfoid dokular sayesinde tanınır ve bağışıklık sistemine tanıtırlar. Bu sayede sistem herhangi bir mikrobun vücuda girdiğini anında haber alır.

Tamamen steril bir ortamda geçirdiği doğum öncesine kıyasla, bebek daha ilk ağlamasıyla yoğun bir mikrop bombardımanına maruz kalır. Bunların bir çoğu vücuda yerleşerek yaşantılarını orada sürdürecek olan organizmalardır. Bu grupta olanlar bağışıklık sisteminin sağlam olduğu olgularda hemen hiçbir zaman hastalık yapmazlar. Asıl önemli ve tehlikeli olanlar patojen denilen hastalık yapıcı mikroorganizmalardır.

Hem bademcikler hem de geniz eti, mikroplarla en çok karşılaşılan dönem olan 4-5 yaşlarda geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak büyürler. İleri yaşlarda küçülme eğilimi gösterirler. Geniz etinin büyük olması burundan solunumu engel oluşturur. Ayrıca kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak değişik boyutta problemlere yol açarlar. Bu çocuklarda kulakta sıvı birikmesi işitme kayıplarına, burun tıkanıklığı ise horlama, ağızdan soluma, gece öksürükleri ve burun akıntılarına yol açar. Kronik geniz eti iltihapları veya büyümeleri de ortodontik hastalıklara ve diş bozukluklarına, yüz gelişimindeki sorunlara ve konuşma bozukluklarına sebep olur.

Bademcik ve geniz eti büyümeleri üst solunum yolunu daraltacak boyuta ulaştığında horlama ortaya çıkabilir. Geniz eti daha büyük olduğunda apne dediğimiz dediğimiz uykuda nefessiz kalma gibi ciddi sorunlara yol açar. Bademcikler gece horlamasında, geniz eti ise gündüz devam eden burun tıkanıklığında etkilidir.

Romatizmal ateş olarak bilinen hastalık A grubu beta hemolitik streptokoklara karşı oluşturulan antikorların yol açtığı bir komplikasyon dur. Burada asıl suçlu mikrobun kendisi değildir. Bağışıklık sisteminin bir hastalığı söz konusudur. Mikroba karşı oluşturulan antikor denilen savunma mekanizmasının kendisinin normal dışı bir cevapla vücudun kendi dokularına zarar vermesi durumudur. Bağışıklık sisteminin vücudun kendisine zarar verdiği bu gibi hastalıklara tıpta otoimmün hastalıklar denmektedir.

Akut romatizmal ateş, Geçirilen bademcik iltihabını takiben ortaya çıkan yaygın ve gezici eklem ağrıları, kalp romatizması olarak bilinen çeşitli kalp hastalıkları ciltte döküntüler ve beyin hastalıkları seyredebilir. Hastalıktan sonraki dönemde, yıllar sonra kalp kapakçıklarında kireçlenmeler ortaya çıkabilir.

Bademcik iltihabının bir diğer beklenmeyen koplikasyonu akut glomerulonefrit denilen böbrek iltihabıdır. Aynı akut romatizmal ateş gibi otoimmün bir hastalıktır. Burada söz konusu olan böbreklerin bağışıklık sistemi tarafından üretilmiş antikorlarla zarar görmesi durumudur. Hem akut romatizmal ateş hem de akut glomerulonefrit ciddi sonuçları olabilen tehlikeli hastalıklardır. Ancak antibiyotik tedavisinin gelişmesiyle bu ciddi hastalıklarla son yıllarda gittikçe daha az karşılaşılmaktadır.
Bademcik ve geniz eti ameliyatları KBB kliniklerinde en sık olarak uygulanan girişimlerdir. İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde cerrahi olarak çıkartılmasına başvurulmaktadır. Bu ameliyata karar vermek için kullanılan çeşitli kriterler vardır. En fazla kullanılan kriter çok sık olarak tekrarlayan bademcik enfeksiyonlarıdır. Son 3 senede arka arkaya tekrarlayan 3'den fazla, son 2 senede 5'ten fazla veya son sene içerisinde 7'den fazla atak olması durumunda cerrahi tedavi gündeme gelir.

Bunlardan başka bademcik kerarında abse birikmiş olması, tümör şüphesi bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak üst solunum yolunun tıkanması ve uykuda solunum durmasına sebep olması en sık operasyon sebebidir. Bunlardan başka difteri mikrobu taşıyıcıları, kalp kapakçığında bozukluk olanlarda operasyon kararı verilir. Sık geçirilen ve tekrarlayan orta kulak iltihaplarında geniz etinin çıkartılması çok yararlı sonuçlar sağlar.

Her ne sebebe bağlı olursa olsun operasyon kararları verirken bir KBB uzmanı ile görüşülmesinde yarar vardır.
Bademcik hastalıkları çocuk yaş grubu sorunu olarak bilinmekle birlikte erişkin için de aynı kurallar geçerlidir. Ameliyata engel oluşturacak herhangi ciddi bir sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyatı uygulanmaktadır. Genel olarak ileri yaşlarda bu hastalığın görülme oranı düşüktür ve çoğu zaman basit çözümler tercih edilmektedir.

Ameliyat sonrası iyileşme yaklaşık 1 hafta kadardır. Çocuklarda bu süre daha kısadır. Bu süre zarfında özellikle yutma sırasında ağrılar ortaya çıkar Buna bağlı olarak diyet daha yumuşak ve sıcak olmayacak şekilde değiştirilir. Sıcak, bölgedeki ödemi arttırarak iyileşmeyi yavaşlatır. Son yapılan çalışmalar ameliyat sonrasında sıvı alımının önemini ortaya koymuştur. Yutma güçlüğüne bağlı olarak ortaya çıkan sıvı dengesindeki bozulmalar iyileşmeyi gecikmektedir. Bu da aynı dönemde ağrının kesilmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Geniz eti ameliyatları bademcik ameliyatlarına kıyasla çok daha az ağrılıdır. İyileşme süreci sadece geniz eti ameliyatı olan hastalarda 3-4 güne kadar kısalmaktadır. Özellikle son yıllarda ağrı kesici ilaçların hızla gelişmesi ve ağrı biliminin daha iyi anlaşılmasıyla ameliyat sonrasındaki şikayetlerin minimuma indirilmesi mümkün olmuştur.

Bademcik ameliyatları riski oldukça düşük orandadır. İstatistiklerde 14.000 ameliyattan birinde anesteziye veya cerrahiye bağlı ciddi komplikasyon bildirilmektedir. Bademcik ameliyatından sonra vücudun savunma sistemi ile ilgili birçok bilimsel çalışma yapılmış ancak net bir sonuç elde edilememiştir. Bademcik ameliyatından sonra daha kolay farenjit olunduğu yolunda bir inanış vardır. Ancak bademciğin alınmış ya da alınmamış insanlarda farenjit görülme oranı aynı sıklıktadır, yani bademciklerin alınması farenjit olma oranını arttırmaktadır.

Doç. Dr. Dilaver ÖZTUNA Bebeğim ve Ben 200

Yorum yap